SON DAKİKA
22 Aralık 2023 Cuma 14:05 GÜNCEL

CHP'Lİ KOÇ BAKAN TEKİN'İ İSTİFAYA ÇAĞIRDI

CHP'Lİ KOÇ BAKAN TEKİN'İ İSTİFAYA ÇAĞIRDI

CHP'Lİ KOÇ BAKAN TEKİN'İ İSTİFAYA ÇAĞIRDI

CHP’Lİ KADİR KOÇ MİLLİ EĞİTİM BAKANINI İSTİFAYA DAVET ETTİ


Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in tarikat yanlısı açıklamaları üzerine Burdur CHP İl Başkanı Kadir Koç parti binasında karşı açıklamalarda bulundu veMilli Eğitim   Bakanı Tekin’i  istifaya davet etti.


Parti binasına dinleyici olarak katılan emekli öğretmen ve gırtlak kanseri Ahmet Akbunar’ın konuşmakta güçlük çeken ve özel bir mikrafonla Köy Enstitülerin tekrar açılması isteği salonda büyük alkış aldı. 


CHP Toplantı salonunda yapılan ve tüm CHP üyelerinin davetli olduğu basın açıklamasına ‘ Belediye Başkan  adayı Ali Tarkan Büyükyörük, Süleyman Erman yanısıra birçok partili katılırken Belediye Başkanı /aday adayı Ali Orkun Ercengiz ve Belediye Meclis üyelerinin katılmaması gözlerden kaçmadı.

HAKAN AÇAR DİKKAT ÇEKTİ

En son İl Başkanı adayı ,il genel meclis adayı ve Milletvekili  adayı olarak il genel meclisi üyeliğinden istifa eden Ziraat Mühendisi Hakan Açar"ın hiç bir gurubun eylemlerine uymayan katılımı da gözlerden kaçmadı.

 

Bir çok partilinin bu durumu CHP Genel Merkezine ve PM üyelerine şikayet edeceği öğrenildi.


Kadir Koç, “Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, 
“Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir toplum olarak yaşatır veya bir milleti 
esaret ve sefalete terk eder” şeklinde ifade ederek önemini vurguladığı Milli Eğitim, mevcut 
iktidarın tam bir başarısızlık içinde olduğu bir alandır. “ diye konuşmasını sürdürdü ekledi :

Oysa Milli Eğitim, ülkemizi geleceğe taşıyacak kuşakların iyi eğitimli ve donanımlı olmasını 
sağlayacak en önemli hizmet alanı ve ülke için bir beka sorunudur. Meclis’te kabul edilen
bütçe, öğretmenlerin, akademisyenlerin, eğitim emekçilerinin, ailelerin ve en önemlisi 
ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın sorunlarını çözebilecek bir akla, vicdana ve niyete sahip 
değildir!


Merkezi Yönetim Bütçesi içerisindeki payı % 19,24’lerden % 14,56’ya gerileyen, % 81’i 
personel gideri olan, yatırım bütçesi 2002’de % 17,18 iken % 9,15’e kadar gerileyen Milli 
Eğitim Bakanlığı bütçesi, Meclis Genel Kurulu’nda görüşülerek iktidar milletvekillerinin oyları 
ile kabul edilmiştir. 
• Öğrencilere bilimsel ve nitelikli bir eğitim vermekten uzak, 
• Ailelerin artan mali yüklerini ve kaygılarını azaltmayı hedeflemeyen, 
• Öğretmenlerini yoksulluk sınırının altında maaşlara reva gören, 
• Bir milyonu aşan atanamayan öğretmenlere bir umut vermeyen bu bütçeyi 
konuşmamız gerekirken, 
Maalesef Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in gün boyu yapılan bütçeye yönelik eleştirilere 
vermesi gereken cevapları değil; Türkiye’nin geleceği için çok büyük bir tehlike olan laiklik 
karşıtı demeçlerini konuşmak zorunda kalıyoruz.
Bakan’ın verdiği rakamlara göre Milli Eğitim Bakanlığı, 1.167’si resmi kurumlarla olmak üzere 
2.709 protokol imzalamış bulunuyor. Bu protokoller, okullarımızın ve milli eğitim sistemimizin 
gereksinim duyduğu fiziki altyapı, malzeme, yazılım ve/veya donanıma yönelik çeşitli 
kurumların yapacağı katkılara yönelik değildir. Aksine, Milli Eğitim Bakanlığı’nın anayasal 
görevi olan ve öğretmenlerimizin uzmanlığında okul yaşamında geliştirilmesi beklenen yaşam 
becerilerine yöneliktir. Bunu, Bakan’ın Meclis’te bu protokolleri savunurken ortaya koyduğu gerekçelerden anlaşılmaktadır.


TAYYİP ERDOĞAN’A BAKANI AZLET BASKISI


CHP İl Başkanı Kadir Koç ,”Recep Tayyip Erdoğan’a, Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusu ve şerefi üzerine ant İçtiği ‘’laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağına’’ yönelik yeminini hatırlatıyor, görevlendirdiği Milli Eğitim Bakanı’nı görevden alması çağrısında bulunuyoruz. “ dedi

Öğrencilerin bilgi, beceri, davranışlarının geliştirilmesi MEB ve öğretmenlerin görevidir. Tarikat ve cemaatleri, çocukların dağa çıkmasını engelleyen sivil toplum örgütü olarak Gördüğüne ve protokol imzalamaya devam edeceğine yönelik beyanları asla kabul edilemez. Bakanın bu sözleri, bugüne kadar zor şartlarda hizmet veren öğretmenlerimizi dağa insan Kaynağı yetiştirmekle suçlaması anlamına da gelmektedir. Öğretmenlerimizin, çocukların Terör örgütüne kaynak olarak dağa çıkmasını engelleyemeyeceğini ama kerameti kendinden Menkul tarikat ve cemaat unsurlarının engelleyeceğini dile getirmek de başlı başına bir Zavallılıktır.
Milli Eğitim Bakanı, bu yapılarla ilişkiyi savunurken özelikle belirli bir bölgeyi işaret etmekte, 
Cemaat ve tarikatlar aracılığıyla bölgenin şekillendirilmek istendiğini de açıkça itiraf Etmektedir. Yatılı okulları kapatıp çocuklarımızı tarikat ve cemaatlerin yurtlarına mahkûm Eden kişinin gerekçesi bu nedenle doğru değildir. Bakanlığın tarikat ve cemaatler ile yaptığı Protokolleri tasdik etmesi, eğitimin topyekûn dinselleştirilmesini hedefleyen politikaları ifşa Etmiştir. Ancak, unutulmamalıdır ki bu politikalar, geçmişte milletimizin hafızasından uzun Süre silinmeyecek travmalar ile sonuçlanmıştır. Bu yapıların araç olarak kullanılmasının Sonuçları 15 Temmuz darbe girişimi ile acı bir şekilde deneyimlenmiştir. Bakanın ve AKP Kadrolarının bu yaşananlardan ders almadığını görüyor; kendilerine bu yoldan dönmeleri için Bir kez daha çağrıda bulunuyoruz.


MEM BAKANI TEKİN  İSTİFA ET


Bakanın açıklamalarından ve tavırlarından, siyasi iktidarın 4+4+4 düzenlemesi ile hız kazanan 
Bilimsel, çağdaş, laik eğitimi sonlandırma hamlesinin bugün artık başka bir aşamaya geçtiği 
Anlaşılıyor. Bakanın çocukların dağa çıkmasını engellemek perdesiyle gizlemek istediği bu 
İcraatlar, örneğin ÇEDES projesinin İzmir, Kırklareli, Eskişehir gibi partisinin az toplumsal 
Destek aldığı bölgelerde başlaması göz önüne alındığında, başka bir siyasal hedefin unsurları 
Olduğunu da açıkça göstermektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı ve bizzat Bakan Yusuf Tekin gerçekleştirilen bu icraatlar ve söylemler ile 
Maalesef laiklik karşıtı odakların sözcüsü ve hamisi durumuna gelmiş bulunmaktadır. Kişiye 
Özel bir yasal değişiklik ile rektör olan ve Milli Eğitim Bakanlığının tüm tartışmalı icraatlarının 
Sorumluluğunu taşıyan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i istifaya davet ediyoruz. Bu çağrının 
Karşılık bulamayacağı ve AKP iktidarında görevden çekilme erdemi gösteren bir bakan 
Olmadığı öngörüsü ile kendisinin atamasını yapan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı sn. 
Recep Tayyip Erdoğan’a, Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusu ve şerefi üzerine ant İçtiği ‘’laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağına’’ yönelik yeminini hatırlatıyor, görevlendirdiği 
Milli Eğitim Bakanı’nı görevden alması çağrısında bulunuyoruz. 

Son sözümüz milletimizedir! 
Laiklik, bu ülkenin geleceği için en önemli Cumhuriyet ilkesidir! 
AKP ve onun beslediği her tür laiklik karşıtı unsur, politika ve söylemle, yasal ve toplumsal 
Her platformda mücadele etmeye devam edeceğiz! 


KÖY ENSTİTÜLERİNE GERİ DÖNELİM


Basın toplantısındn sonra söz alan gırtlak kanseri konuşma özürlü emekli öğretmen Ahmet Akbunar özel bir cihazla İl Başkanı Kadir Koç’a köy enstütülerinin tekrar geri getirlmesi gerekir. Bu görev sizdedir diye başladığı konuşmasını şu şekilde sürdürdü: Biz köy enstütülerinde okuduk köylerde görev yaptık. Cumhuriyet yanlısı çocuklar , bilime inanan insanlar yetiştirirdik. Kapatılan köy enstütüleri sonrası boşlıkları köylerde imamlar öğretmen, memeler din bilgisi öğretmeni rolünde görev aldı. Sizden ricam CHO olarak Burdur’dan başlayarak köy Enstitülerinin tekrar açılması için mücadele edin “ dedi.
Kadir Koç, “Cumhuriyeti korumak adına bu günkü Bakanı istifaya davet etmenin ötesinde temel sorunu ortya koydunuz . Elbette Burdur’dan başlayarak Köy Enstütülerinin yeniden hayata geçirilmesi asli görevimiz olacak “diye konuştu

YORUM EKLE

Güvenlik Kodu

DİĞER HABERLER